Kolajen
Kolajen, vücut bütünlüğünü korumak için görevli bir proteindir. Vücutta en fazla bulunan yapısal proteindir. Kolajen olmasaydı, organ ve dokularımız bir arada bulunamazdı. Kolajen aynı zamanda, cildimizin ihtiyaç duyduğu esnekliği ve parlaklığı sağlar. Bağ dokularını onarır. Kolajen kemik ve kas dokusunu korurken, eklemleri sağlıklı kılar. Vücudumuz kolajen üretmesine rağmen, 20’li yaşlardan itibaren kolajen üretiminde azalmalar başlar. Özellikle 40 yaş ve sonrasında kolajen üretimi çok zayıflar. Vücutta kolajen üretiminin azalmasıyla birlikte cilt matlaşır, sarkma ve kırışıklıklar meydana gelir, vücut esnekliği azalır, eklemlerde problemler ortaya çıkmaya başlar. Kolajen azaldıkça yaşlanma belirtilerinde artış gözlenir. Yaş almaya ek olarak, beslenme ve uyku düzenindeki sorunlar kolajen üretimini olumsuz etkiler. Özellikle sigara kullanmak, uzun süre güneş ışığına maruz kalmak, menopoz süreci ve şeker tüketiminde aşırıya kaçmak vücuttaki kolajen üretimini sekteye uğratan sebepler arasındadır. Ancak kolajeni dışardan takviye olarak alarak hem cildinizin daha genç görünmesini hem de kemik ve kas dokunuzun daha sağlıklı kalmasını sağlayabilirsiniz.
Kolajen Tipleri
Cildin yanı sıra eklem, organ, tendon, kemik ve kaslarda da kolajen bulunur. Kolajenin vücutta kullanıldığı yere göre farklı tipleri vardır.
- Tip 1: Vücutta en çok bulunan kolajen tipidir. Vücutta bulunan kolajenin %90’ı tip 1’dir. Yapısı, sıkıca demetlenmiş iplikçik gibidir. Organlarda, tendonlarda, bağ dokusunda, dişlerde ve cildin yapısında bulunur. Yaraların iyileşmesinde ve cildin elastikiyetini korumasında rol alır.
- Tip 2: Eklemlerde yer alan kıkırdak tarafından üretilen Tip 2 kolajen, eklem sağlığı açısından önemlidir. Azalması durumunda eklem ağrılarına neden olur.
- Tip 3: Cilt sıkılığı ve esnekliğinin sağlanması ve korunmasında görev alan Tip 3 kolajen, aynı zamanda kan dokusu, kan damarları ve kalp oluşumunda destekleyicidir. Kasların güçlenmesini sağlar.
Vücutta tanımlanan 19 çeşit kolajen tipi vardır; ancak en çok bilinen ve ihtiyaç duyulan kolajen tipleri 1,2 ve 3 tür.
Kolajen Takviyesi Alırken Bilmeniz Gerekenler
- Kolajen yapısı itibariyle tek ve büyüktür. Büyük yapılı kolajenin sindirilmesi zor olduğu için peptit denilen küçük parçalara ayrılarak takviye olarak üretimi gerçekleştirilmektedir.
- Kolajen takviyeleri toz, sıvı, kapsül ve tablet şeklinde olmaktadır. Sıvı formdaki kolajen takviyelerinin emilimi hızlı gerçekleşir ve kullanımı kolaydır. Kolajenlerin içeriğinde bulunan hidrolize peptit, vücut tarafından daha iyi emilimi sağlar. Kolajen sentezinde C vitamini, Çinko, Bakır, Selenyum ve Glutatyon gibi antioksidanlar kullanılır. Aldığınız takviye kolajenlerin içeriğinde C vitamini, Çinko ve Selenyum bulunması etkiyi artıracaktır.
- Kullanılması gereken günlük kolajen miktarı kolajen tipine göre değişebilmektedir. Kolajen kullanım süresi yaşa göre değişmekle birlikte, 2-3 ay kullandıktan sonra 1 ay ara verilip tekrar başlanması tavsiye edilir. 30-50 yaş aralığında yılda 2 defa, kür olarak uygulanması tavsiye edilmektedir. Doktorunuzdan daha detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.
- Tip 1 ve tip 3 kolajen, cildin %70’ini oluşturmaktadır. Bu nedenle cilt, tırnak ve saç sağlığı söz konusu olduğunda; Tip 1 ve Tip 3 kolajen karışımlarını tercih edebilirisiniz. Kemik ve eklem sağlığınız için Tip 2 kolajeni kullanmalısınız.
- Ciltte renk eşitsizliği, yaraların iyileşmesinde gecikme, nem dengesinin bozulması, esnekliğinin kaybolması, saç dökülmesi ve tırnak kırılmaları gibi belirtiler vücuttaki kolajen üretiminin azalmasını haber veriyor olabilir. Doktorunuza danışarak, sizin için en ideal kolajen takviyesini alabilirisiniz.